22 Kasım 2015 Pazar | By: YeniAy M.

Yahudiliğin Büyük Sırrı





UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

"Yahudileri ne kadar iyi tanıyorsunuz ki?"

KÜNYE

Yazar: İskender Özdemir
Yayıncı: Kripto Yayınları
Sayfa: 240
Baskı Yılı: 2014(6.Baskı)

Tarihin derinliklerinde İbranilerle bir şekilde temasa giren ve onlarla yaşıt milletler, bugün artık yaşamıyorlar. 
Hititler, isimlerini ve harabelerini coğrafyamızda bırakarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki yerlerini aldılar.
Babilliler gibi güçlü devlet ve medeniyetler kuran halklar bile yok artık! Sadece kitaplardan okuyoruz onların hikâyesini.Filistler’in adı sadece sorunlu bir coğrafyada, Filistin’de yaşıyor.Kenanlılar deyince damağımızda sadece mistik bir tat kalıyor.Kenan topraklarında M.Ö. 2300 ile 1600 yılları arasında yaşayan bir milletti Amoriler. İçinizde bu milletin adını duyan var mı? Peki ya; Yabusileri, Moablıları, Girgaşileri, Perizzileri, Hivileri…Bunları duydunuz mu hiç?Evet, Yahudilerin yaşıtı olan halklar artık yaşamıyorlar ama Yahudiler, bugün hâlâ ayaktalar. Acaba yaşadıkları bütün olumsuzluklara rağmen Yahudileri ayakta tutan sır neydi?
Bu kitapta bu sırrı keşfedeceksiniz.Hz. İbrahim’le inanç ile birlikte soy bağı da kuran İbranileri, geniş anlamda ise Yahudileri daha yakından tanıyacaksınız.

Görünce almam gereken, dediğim kitaplardan. Bu sıralar, coğrafyamızın getirisi ve dünya siyasetinin ardındaki kişilerin kim olduğu  gerçeğine bakarak, ilgi duyduğum konulardan biri. Dost ya da düşman, fark etmeksizin herkesin herkesi yakından tanıması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü düşmanlıkların %50'si kendini üstün görme, diğer %50'si ise karşı tarafı tanımayıp, ön yargılarla yaklaşmaktan kaynaklanıyor. Bu yüzden kültürleri en doğru şekilde anlatan kitapları okumayı severim. Maalesef çok sık gördüğüm bir tür değil. Neyse.

Yazar oldukça başarılı bir çalışma çıkartmış. Zaten 6. baskısını görmesi de bunu kanıtlar cinsten. Kitabın geneli bize Yahudi tarihi, mezheplerini, ibadetlerini, kültür ve geleneklerini özetler nitelikte... Onların dünyaya bakış açısını, inançları ile ilgili yaklaşımları ve en önemlisi siyonizmin gelişim aşamalarını ve Yahudilikteki temelini anlatıyor.

Dürüst olmak gerekir ise Yahudi halkının temelden gelen hastalıklı bir ruhu olduğuna inanmışımdır(dışa açık yaşayanlar HARİÇ). Çünkü içine kapanık bir toplumdur. Bu gerek inanç gerekse rejim olsun, içinde barındırdığı toplumu bir noktadan sonra hastalıklı bir hale getirir. Örnek vermek gerekir isek; Kuzey Kore en bariz örnektir. Başındaki adam bile hastalıklı bir üründür. Dış dünyaya ve insanlara bakışları oldukça ilginçtir. Yahudilikte buna en iyi örnek olarak; koyu inancı olanlar ve İsrail toplumunu örnek verebiliriz. Zaten siyonizmin temelinde de yatan şey bu değil mi? Kendini içe kapatıyor, tüm dünyayı suçluyor ve kötülüyor. Ardından da koyun sürüsü gibi gütmeye çalışıyor. Geçen yıllar içerisinde İsrail televizyonlarında yayınlanan bazı haberler gördüm.

Birinde Gazze'yi gören bir tepede hafta sonu tatili yapan aileler vardı. Dürbünler konmuş tepeye ve insanlar, bilhassa çocuklar, Gazze'nin nasıl bombalandığını izliyorlardı. Çocuk da "Bunları görmem gerekir." diyordu gazeteciye.

Diğerinde, savaş kampları gibi bir yere götürüyorlar çocukları. Orada silah vs. kullanmayı öğretip beyinlerini yıkıyorlar. Çocuklar da "Büyüdüğümüzde askere gideceğiz ve şu kadar Arap öldüreceğiz." diyorlardı(Çocukların bombalar üzerine yazılar yazdığını gördüğüm bir resim de vardı. ilginç. Bu ve daha nice şeyi, daha dün Hitler ve destekçileri Yahudilere yapmıştı. İronik.).

Bir başkasında Gazze bombalanırken, bir köşede sevinç çığlıkları atıp, dans ve şarkılar ile kutlayan yetişkinler vardı. Hatırlarsınız belki bir Amerikalı gazeteci bunu haber yaptığı için işinden mi olmuştu, sürgün mü yemişti ne...

Bir diğerinde ise anaokulu ile ilgili bir çeşit reklam vardı. "Şunlar şunlar soykırım yaptı... Tüm dünya antisemitik. Bu yüzden hiçbirinin bize bir şey söyleme hakkı yok!" diyordu, kadın öğretmen minicik bebelere. Yani istediğimiz her boku yeriz, kimsenin söz hakkı yok demeye getirerek, bok yediklerini de itiraf etmiş oluyordu. Bunlar da onu tekrarlıyordu. Aklınca ne kadar iyi yetiştirdiklerini gösterip, müşteri çekiyorlardı.

Natenyahu denen mahlukat da geçenlerde "Hitler, atalarımızı öldürmek istemedi, Filistinli bilmem kim tarafından ikna edildi... Hitleri atalarımızı gaz odalarında öldürdüğü için affedebiliriz ama Filistinlileri bunu ona yaptırdığı için asla affedemeyiz!" diyecek kadar hastalıklı, ahmak ve şerefsiz sözler söylemişti. Yahudilerin bile bu siyonistlerden nefret ettiğini düşünür isek.... Siz düşünün ne kadar sorunlu beşerler olduğunu!

Konuyu toparlar isek, bugün yaptıkları bu hastalıklı eylemleri, yine kendi ruhani liderlerinden gelen öğretilerden kaynaklı aslında. Bakın bir örnek vereyim;

Hz. Musa'nın ölümünden sonra Nun'un oğlu Yeşu tarafından yönetilmişler, bunlara göre. Onun da bunlara tavsiyesi aynen şu: "Evvela düşmanın inancını kıracaksın.Kendine güvenini kıracaksın. Aile bağını çözeceksin. Onu ahlaksızlığa sokacaksın. Toprağının gelirini eline alacak, onu sen emeğinin uşağı yapacak, alıp sattıklarına aracı olacaksın. Kuvvetinle elde edemediğini hilenin yolundan ele alacaksın. Gaye için her şey mubahtır. Zamanın acele etmesini bekleme.Sen zamanın ardından git. Sen bıkma, nasıl olsa onlar bıkarlar ve meydan sana kalır." 

Oldukça ilginç ve tanıdık bir eylem planı, değil mi? :)

Kabala Kitabından bir alıntı. "Diğer insanlar tamamıyla dünyevi, aşağı ırktandır. Onlar sadece Yahudilere hizmet etmek için yaşamaktadırlar. Onlar küçük hayvanlardır."

Bu ve buna benzer çok öğüt var. Sonuç? Kitabı size tavsiye ederim. Zengin içerikli bir kitap.

Yalnız. İsme aldanıp da olağanüstü bir sır öğreneceğinizi zannetmeyin. Sadece dikkat çekmek için seçilmiş bir isim. :)

Puan: 10/10

Kitap Fiyatı: 10 TL