28 Şubat 2014 Cuma | By: YeniAy M.

Vampir Akademisi 2 - Buz Öpücük

 

BU KİTABA DA GÖZ ATIN: SULTANLARIN GÜNLÜĞÜ- AY ve GÜNEŞ'İN SALTANATI

 
 

 

UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

 

AŞK VE KISKANÇLIK ZORUNLU BİR KIŞ TATİLİNDE ÇARPIŞIRSA EĞLENCE KANA BULANABİLİR!

Selamünaleyküm dostlar! Vampir Akademisi sersinin ikinci kitabı ile karşınızdayım. Bir günde okudum bitirdim ama, ancak bugün kitaba yorum yapma imkanım oldu. Açıkçası yazarken gözlerim hala yanıyor. Baya bir yormuşum. Neyse, gelelim konumuza.

Bildiğiniz üzere Victor'un kazığından sonra Lissa'nın "ruh elementi" denilen özel bir gücü ortaya çıkmıştı. Bayan Karp dışında da onunla bu özelliği taşıyan tek kişi birkaç yüz yıl önce yaşamış, okulunda adını aldığı kişi Aziz Vladimir. Ruh gücünün olumsuz yönlerini gördük. İnsanı delirtmeye kadar götürüyor. Kimse bu elementte uzman olmadığı için de Lissa'ya yardım edilebilecek en sağlıklı yol, onu ilaçlar ile durgunlaştırıp büyü ile olan bağına bir set çekmek. Lissa bu sayede daha rahat olup, depresip ruh halinden çıkmayı başardı. Anlayacağınız artık mutlu. Elbette içten içe büyüsünü kullanmak istiyor ama sonuçta bunu yaparsa sonuçları hepimiz biliyoruz. ;)

Lissa iyi iken Rose'da birinci sınıfların girmesi gerek Kalifikasyon sınavına girmek zorundadır. Elbette iki sene kaybetmiştir, son sınıftadır ve bu sınava girmemiştir. Bu yüzden bu sınava girmek içni ünlü bir Dampir'in evine gidecektir. Ona yolculukta eşlik edende Dimitridir! Saatler süren bu yolculukta Rose başka ne isteyebilirdi ki? :)

Lakin eve vardıklarında görürlerki Dampir ve yanındaki Moroi aile katledilmiştir. Hem de Strigoiler tarafından. Sorun şu ki korunaklı bu yeri nasıl geçtiler de eve girdiler? Cevap basittir; insanlar! İlerleyen sayfalarda da kesinleştiriyoruz ki bir şekilde Strigoiler, insanları kullanmaya başlamışlardır ve toplu halde hareketmek gibi onlar için olağandışı bir örgütlenme de başlamıştır ama neden?

Strigoi saldırıları yüzünden kış tatilinde aileler çocuklarının, çocuklar da ailelerinin yanına gidemezler. Güvenli olmadıklarını düşünüyorlardır. Bunun için uygun bir belirlenir. Moroi kraliyet ailelerinin gittiği bir kayak merkezinde tüm öğrencilerin aileleri ile zaman geçirme imkanları yaratılır. Bu "aile" işine Rose'da girmektedir. Ünlü bir dampir olan annesi de okula gelmiştir. Rose annesini yıllardır görmemiştir ve ona karşı tavırlarından hoşlanmamaktadır; ilgisiz,duyarsız. Annesine karşı bir öfke biriktirmiştir. Hatta onu hoş olmayan şekillerde de eleştirir ve bunun sonucunu da kötü ödeyecektir ki bu kısmı okuyun, söylemeyeceğim. :D

Diğer yandan Rose, Dimitri ile de sorun yaşıyor. Adam kendisine olan aşka cevap vermemekte kararlıdır. Hatta öyle şekilde davranır ki duygusal olarak ona karşı bir şey hissetmediğinden emin olmaya başlar. Üstüne bir de Christian'ın hala Tasha çıkıp, onun gardiyanı olmasını ve dampir çocuklar yapmak istediğini belirtince Rose iyice çıldırır. Tatil zamanı geldiğinde Adrian isminde çapkın ve yakışıklı, garip, tuhaf ama ünü kötü bir üniversiteli kraliyet ailesi üyesi ile tanışır. "Küçük dampir" diyerek bizim kıza ilgi gösteriyor. Diğer yandan Mason da kızın peşinde. Ama gel görün ki bizim kız Dimitrinin peşinde. Hayat bazen çok acımasız. :) Ama bu Adrian denen çocuk sadece Rose'a ilgi duymaz. Bir sebepten Lissa ile de ilgilenmektedir ki ona ilgisinin sebebini söylemeyim, şaşırın. :P Tatlı yerde bırakıyor muyum? Meraklandırdım mı? Güzel! Devam edelim. ;)

Tüm bu aşk üçgeni ve ergen sorunları içinde Strigoilerin, bulundukları yere yakın bir yerleşim yerine daha saldırdıkları haberi gelir. Bu da artık Moroileri endişelendirmeye başlar. Tehlike geliyordur. Tasha artık kendilerini savunmaları gerektiğini, dampirlerin korumasında yaşamamaları gerektiğini anlatan ateşli bir konuşma yapar. Bir kısım onu destekler iken bir kısım, bana göre korkaklık edip, ona karşı çıkar. Mia'yı tanırsınız ilk kitaptan. O da Tasha gibi düşünmektedir. Mason gibi de ve Eddie isimli diğer dampir çocuk gibi de... Maalesef bu üçünün ve sonradan Rose ve Christian'ın da katıldığı av, pek de iyi sonuçlanmayacaktır.

Kitap hakkındaki genel görüşüm:  İlkine nazaran daha heyecanlı bir kitap olmuş. İlkinde yer alan çeviri hatasından,muhtemelen, kaynaklanan devrik cümleler yok. Ama ilk kitapta yazar, Rose'un annesi için "kızıl" derken, ikinci kitapta anneyi ilk gördüğümüzde "kumral" tanımlıyor. Ama sonra mecazi bir şekilde annesine gönderme yaparken, çağrışımı yapan nesne "kızıl kıvırcık" saç. Hata yazarda mı çevirmende mi bilmiyorum ama bu bir betimleme hatası. Diğer yandan Dimitri ile olan inişli çıkışlı ilişkisi tadı kaçmadan anlatılmış, sevdim. İnşallah sonraki kitaplarda suyu çıkmaz ama zaten aldığım tüyoya göre böyle bir imkan da pek olmayacak.

Kurtadamlar hala devreye girmedi. Köşeye sıkıştıracak ve ana konuya katmayacak ise zaten ekleme yapmasın. Uyuz oluyorum sırf olsun diye eklemelerine. Hey! Kurtadamlar vampirlerden daha asildir! :)

Bu arada serinin diğer dört kitabının siparişini de bugün verdim, hayırlısıyla. Muhtemelen bubam canıma okuyacak kredi kartı ekstresi geldiğinde. Ama taksite böldürdüm, idare etsin. Nasıl olsa o kitaplar alınacaktı! Ya kartı elimden almasında :D

Kitap Okuma Önerisi:  Seri kitapların kaderi; okuyacaksın! :D


Puan: 10/9

Kitap Fiyatı:18

KARAKTERLER





Anne ve babası bir şirkette çalışıyorlar. Ailesinin sınıf ve ekonomik durumuna göre hayli bir farklı yaşayış tarzı var. Bunun sebebi de içinde bulunduğu konumdan atlayabilmek. Doğrusunu söylemek gerekirse bunu yapmayı başaracak zeka falan bu kızda var ama bazı salaklıkları da var. İlk kitapta tam bir pislik iken ikinci kitapta biraz sempati uyandırıyor. Bu gidişle bizim kızlarla arkadaş olacaklar. :)



Mason. Filmdeki çocuk yerine bunu tercih ettim resim olarak. Ben olsam bunu alırdım filme. :) Mason ya da bizim kızın dediği şekilde Mase, Rose'a aşık, güçlü bir dampir. İyi dövüşüyor. Sınıf arkadaşı ama kendine aşırı güveni ve sabırsızlığı başına büyük bir dert açacak. Hem de geri dönüşü olmayacak bir dert.


Janine Hathaway. Kısa, kızıl ve kıvırcık saçlı, 1.55 boyunda(aynı boydayız. :D ), sert bakışlı kızımızın annesi. İskoçyalı. 20 yaşınayken bir Türk Moroie ile tanıştı ve Rose'u doğurdu. Güçlü ve ünlü bir dampir. Ama dampirlikte iyi olduğu kadar annelikte de iyi değil, maalesef. Ama bu demek değil ki kızını sevmiyor. Onunda kendisine göre acısı ve korkuları var. Muhtemelem müstakbel eşiyle ilgili şeyler diye tahmin ediyorum. Eh ilerleyen zamanlarda göreceğiz, inşallah.