16 Ağustos 2013 Cuma | By: YeniAy M.

Hükümdar

BU KİTABA DA GÖZ ATIN: SULTANLARIN GÜNLÜĞÜ- AY ve GÜNEŞ'İN SALTANATI




UYARI: Kitap hakkında bilgi içerdiğini unutmayınız.

Oğuz Kağan, Alp Er Tunga ve daha nicelerini, bu kitapta canlı görmeye hazır mısınız?

Bu kitap insana milliyetçi gaz veren bir romandır. :)

Romanımız, Oğuz Kağan dönemini anlatan bir tarihsel-kurgusal kitap. Yani, kitabın önsözünden yazarımızın da uyardığı gibi, tarihten ilham almış ama tamamen kurgu olan bir kitap karşımızda. İlk başta, Türk boylarının töresini, dağınık ve paganvari inanç ile olan ilişkisini görüyoruz. Daha sonra Oğuz Kağanın doğumu, annesinin onu gizlice, eski inançları olan, tek ilahlı dinleri Tengricilik ile yetiştirmesini ve sonradan nasıl tüm Türk boylarını tek bir çatı altında topladığını anlatıyor.

Oğuz Kağan, Alp Er Tunga, Kara Han gibi birçok tarihsel karakterimizi bu kitapta bulabiliyoruz. Elbette Oğuz Kağan'ın çocukları, torunları da. Kitabı okurken, o dönem Türk boylarının yapısı hakkında az biraz bilgiye ulaşıyoruz. Alp olmanın nasıl bir şey olduğu, nasıl olunacağı gibi konulara değinse de, ben daha çok bilgi edinmeyi tercih ederdim. :) Elbette, okur iken bunların kurgu olduğunu unutmayınız lütfen. Gerçekçi tarihsel kitaplar okunurken(veya filmler-dizilerde) bu hataya çok sık düşmekteyiz. Yine de genel anlamda, Eski Türk töreleri hakkında az-çok bilgi edinmemizi sağlamakta bu kitap. Kabul, kitap benim için çok heyecan verici diyemem ama zaten tarihsel kitapların, işlenen bazı konularında tehlike de bu değil mi?

Kitap hakkındaki genel görüşüm: Hükümdar, Mustafa Çevik'in ilk kitabı. Türk Dil ve Edebiyatı mezunu ve bu konuda da yüksek lisansı var. Yurtdışı tecrübesi de mevcut. Türk edebiyatı konusunda uzmanlığı kitaba yansımış diyebilirim. Kitabı okurken, neredeyse tüm konuşmaların şiir havasında olduğunu göreceksiniz. Ben, bu tarz şiir-vari konuşmaları ve şiirleri çok sevmediğimden bir noktadan sonra baygınlık geldi ama sevenleri kesinlikle hoşlanacak. Ayrıca, tarihi kişilikleri kurgu ile çok iyi birleştirmiş diyebilirim. Gelin görün ki konuların üzerinden hızlıca geçilmiş, oradan oraya atlanmış. Bunun sonucu da kitabın heyecanını öldürmüş olması ki zaten DÜĞÜM-ÇÖZÜM olayı bu kitapta var da diyemem. Bu da yazarımızın ilk kitap deneyimine bağlayabileceğimiz bir durum olabilir. Kurgusu zayıf değil ama çok iyi de değil. Akışkanlık da orta seviyede. Ortalama bir kitap olmasına rağmen, eski Türk tarihine dayanan bir kitap olduğu için ben değer verdim ve kütüphanemde olmasından gayet memnunun. Biliyorsunuz, bu tarz kitaplar, maalesef çok fazla piyasada yok; olması dileği ile.

Kitap Okuma Önerisi:  Kütüphanede bulunması faydalı, alın derim.

Puan: 10/5

Kitap Fiyatı: 12
Bu kitabı Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde gördüm. Açıkçası bu adamların tanıttığı her kitabı almaya meyilliyim. Bunun nedeni de tanıttıkları her kitabın milliyetçi duygularıma dokunması. :)
BAŞKARAKTERLER
Oğuz Kağan, kitabımızın yegane baş karakteri arkadaşlar. Diğer karakterler yardımcı oyuncu gibi durmuş diyebilirim. Tarihten bildiğimiz, Türklerin Büyük Atası Oğuz Kağan, doğduğu andan itibaren annesi ve akıl hocası tarafından özenle yetiştirilmektedir. Tengri inancına bağlı olarak büyüyen Oğuz, ilk sınavını verip Alp unvanını alarak halkına kendini kanıtlıyor ve sonrasında en büyük amacı olan, tüm Türk boylarının birleştirip, büyük bir cihan devleti kurması arzusu için uğraşıyor ki başardığını hepimiz biliyoruz. :)

Alp Er Tunga, bu kitapta Oğuz Kağan'ın küçük kardeşi olarak bahsedilmiş. Anneleri ayrı olan ama babaları aynı olan bu iki kardeş arasında bir mücadele var mı? Hayır, ama Tunga'nın annesi oğlunun, Oğuz yerine boya bey olması için eşini zehirlemektedir. Bu arada bu isim gerçek ismi değil; Alp ismidir. Gerçek ismi ise Turan'dır. Ağabeyini düşmanın elinden tek başına kurtardığı için Alp olmayı hak edip, bu unvanı hak etmiştir. Kitap, Oğuz Han üzerine kurulu olduğu için kendisi hakkında çok fazla şey beklemeyin.


Oğuz Han ve Alp Er Tunga'nın babası olan Kara-Han, Türk beylerinin başlarına Han olarak atadıkları kişidir. İlk başlarda güçlü, korkulan ve iyi bir Han olsa da zaman ilerledikçe sith misali karanlık tarafa geçip, halkına yararı değil, zararı olan, Türkleri zayıflatan, işe yaramaz hatta beyliğini kaybetmemek uğruna oğlu Oğuz'un ölümünü bile tertipleyen bir kişiye dönüşür. Tarih, bize kendisi hakkında tam manası ile bir kişi olarak bahsetmez. Kayra-Han ile bu kişinin aynı olduğu da söylenir(çakma ilah). Yine de yazarımız onu hanlarımızın babası olarak kitaba eklemiş. Kara-Han, eski dinlerinden uzak, şaman inancı ile yaşayan ve halkının da bu inanç ile yaşamasını tercih eden bir beydir. Aslında bu durum hemen hemen tüm Türk boylarında geçerli. Eski dine inanan kişiler-karısı ve oğuzun akıl hocası gibi- gizlice bu inançlarını sürdürmektedirler.